Buluttan ev çizdim kendime dünya manzaralı, Gece, ay dede komşum; bahçemde yıldız çiçeklerim.. Gündüz, yağmur damlaları yıkarken ruhumu; Bedenim gökkuşağı deremde yüzüyor.. Güneş yatağıma uzanıyorum sonra sıcacık..

Read more →

 2004 yılının Şubat ayıydı. Çalıştığım bilgisayar şirketinin mağazasında yeni gelen ürünleri incelerken depodan bir miyavlama sesi geldi. Minik mi minik şirin mi şirin bir kedi yavrusu. Nereden geldi bu diye düşünürken bir yandan da süt aldım bir koli ayarladım odamın bir …

Read more →

Herkes doğum gününün hatırlanmasını ister. Eskiden hatırlanması daha bir kıymetliydi sanki facebookun olmadığı zamanlarda. Sağolsun facebook günü gününe hatırlatıyor ve doğum günümüz kutlanınca şaşırmıyoruz eskisi kadar. Cebimize bankalardan, alışveriş merkezlerinden, üyesi olduğumuz yerlerden mesaj , mail gelmekte . Bankalardan otomatik …

Read more →

Bir zamanlar, yakında tuvalet fırçasını dahi çıkarabileceklerine inandığım Calliou , defterlerden , ayakkabılara kadar görmekten bunaldığımız Winx Club ‘lar yoktu. Okuldan dönünce heyecan içinde Susam Sokağı’nın başlamasını beklerdik sadece televizyon ekranında görebilirdik onları. Terzi Sabiha Teyze ve tamirci eşi Tahsin …

Read more →

Ekrana boş boş ne yazsam diye bakarken aklıma elma geldi . Elma deyip geçmeyin. Hz. Adem ve Havva’nın yasak elmayı yedikleri için cennetten kovulmalarıyla başlamadı mı herşey?Masalda pamuk prensesi cadı kırmızı güzel bir elma ile kandırıp zehirlemedi mi? Sonra ilkokulda okumayı sökünce …

Read more →