Bir çok velinin yeni açılan bir çok kolejle birlikte kafasının karıştığını bütün kolejlerin vaat ettikleri, erken kayıt indirimi, bursluluk giriş sınavı derken bir çıkmaza girdiklerini biliyorum. Kendi yaşadıklarımızı anlatarak bizim durumumuzda olan kişilere yardımcı olmak amacıyla bu yazımda bu konuya yer vermek istedim.
Ceylin’in ilkokula başlayacağı sene 4+4+4 sistemi geldi. Normalde devlet okulu düşünüyorduk hatta çevremizdeki bir çok ilkokulu gezip ön bilgi aldım, Ceylinle birlikte bir sene öncesinde sınıf öğretmeni olma olasılığı olan öğretmenlerin derslerine girdim hangi öğretmene ısınırsa o sınıfta olması için gerekeni yapalım diye. Sistem değişikliğiyle devlet okuluna gitseydi kendisinden çok küçük ve çok büyük olan çocuklarla 2 yaş gibi bir aralık aynı sınıfta olacaktı. Ceylin 5 yaşında kendi kendine okuma yazma öğrendi biz öğretmedik. Bu nedenle ilkokul 1 de arkadaşlarından ileride olabileceği de bizi düşündürdü canı sıkılırsa gibi endişelerimiz oldu. Bu nedenlerle Yamanlar Özyurt Koleji’ne gitmesine karar verdik. Sınavla öğrenci alıyordu belli bir düzeyin altında olan çocukların alınmayacağı söylendi. Sınava girdi ve okulda okumaya hak kazandı. Okulda kendisiyle aynı ay doğumlu olan küçükler sınıfı oluşturulacağını öğrendik. Ceylin eylül doğumlu tam 72 aylık olduğunda başladı. A sınıfındaydı diğer sınıflar eylül öncesi yani daha büyük aylık çocuklardan oluşuyordu. Bir de proje sınıfı olacağını öğrendik. Zeka testi ve değişik sınavlardan geçip çocuklar proje sınıfına seçiliyormuş. Daha önceki zeka testlerinde Ceylin yaşıtlarına göre üst seviyelerde çıktı hep bu nedenle o sınıfta olabileceğini düşündük. Sınavda Ceylinden 1 puan düşük alan bir arkadaşı da oldukça zeki bir çocuk onun annesi de proje sınıfında olmasını istiyordu. Rehberlikte ilgili bayana, o sınıf için gerekli sınavlara alınmadı, alınabilir mi diye sordum daha önceki psikologların yaptığı testlerde ileri olduğunu söyledim. Hayır dediler. Ceylinle aynı anaokulundan gelen o arkadaş da kızının hasta olduğunu tekrar sınava girmesini istediklerini hayır dediklerini söyledi. Ben de bir bildikleri vardır diye ısrar etmedim. Okullar açıldığında Ceylin küçükler sınıfındaydı. O arkadaşın kızının proje sınıfında olduğunu gördüm. Anaokulu müdürünü arayıp rica ettirmişler sınavlara alınmış. Anaokulu müdürünü aradım, Ceylinin o okula gideceğini bilmediğini yoksa istesek Ceylin’in de adını vereceğini söyledi. Rehberlikte bu konuyla ilgilenen daha önce bana hayır diyen bayan da, keşke bana ısrar etseydiniz dedi. Ceylin sınavın yapıldığı tarihte 6 yaşını doldurmamış okullar açıldığında doldurmuştu isteğim üzerine artık WISCR testi yapılabileceğini söylediler. Bu arada çocuk sınıfına öğretmenine alışmıştı. Proje sınıfına geçmesi ne kadar doğru olur bilemedim ama yine de sonucu görmek istedik. Bizi Şifa hastanesine yönlendirdiler. Gelirken bir zeka testi olacağını söylemeyin dediler. Ceylin’e oyun oynayacağını bazı sorular soracaklarını eğlenceli bir etkinliğe gittiğimizi söyledik. Beni dışarı aldılar Ceylinle psikolog başbaşa kaldı. Ben kapıdan dinlemeye başladım. Sınav esnasında gelen her telefonu açtı kadın sohbet etti çocuğa zeka testi yaptığını söyledi ki biz gizlemek için neler yaptık. Çok sinir oldum. Bu sınav sırasında sessiz bir ortam olması gerekiyor normalde. Sözlü sorularda şarap ne demek diye sordular örneğin. Biz alkol kullanmıyoruz ve alkollü bir ortamda bulunmadı çocuk hiç bilmiyorum dedi. Neyse süre sonunda içeri girdim. Dışarıdan duyduğumu sorularda şarapla zekanın ne alakası olduğunu sordum. Soruların yurtdışında hazırlandığını bazı soruların bizim kültürümüze uymadığını söyledi. Sürekli telefonda konuştunuz bu sonucu etkilermi dedim, hayır dedi. Kadın performans testinde tüm soruları full yaptığını sözelde normal üstü ama performansa göre biraz daha düşük bir puan aldığını ve toplamda üstün zekalı olduğunu ve puanını söyledi. Bu sonucu okula mail atacağını normalde bu bilgiyi benimle paylaşmaması gerektiğini söyledi. Çocuğa nazar değmesin herkese söyleme vs dedi. Bana da kendisine gitmemi indirim yapacağını vs söyledi. Beni potansiyel hasta olarak gördü sanırım 🙂 Sonra okuldan çağırdılar. Performans testinin çok iyi olduğunu sözelde biraz daha puanının düşük olduğunu vs söylediler puanını söylemediler ama üstün zekalı olduğunu sözel puanı daha düşük olduğundan proje sınıfında olursa orada yaşları büyük çocuklar arasında ezilebileceğini o sınıfta kendinden 1-1,5 yaş büyük çocuklar olduğunu kendi sınıfında olursa arkadaşlarından ileri olduğundan başarısıyla gurur duyup kendine güvenli olacağını söylediler. Bana da mantıklı geldi kendi sınıfında kalsın dedim. Okulun ilk günü bir veli de çocuğunun puanının düşük olduğunu okula kabul etmediklerini ısrar ederek kabul ettirdiğini söyledi. Yani ısrar ve hatır gönül ilişkisiyle yürüyen bir sistem var.
Ceylin anaokulundayken de Yamanların Yapboz şenliğine katılmıştı. İlk bitiren 3 kişiye çeşitli hediyeler veriliyor. Bir eğlence olsun diye katıldık. Masalara yapbozları yaymışlar herkes yapmaya çabalıyor bazı çocuklarınkini tepelerindeki öğretmenlerin yaptığını gördüm. Müdür yardımcısına haksızlık değil mi bazı çocuklarınkini öğretmenler yapıyor dedim. İlk 3 çıktı zaten önemli değil dedi. Yapamayanların morali bozulmasın diye öğretmenler yapmış. Ama öğretmenin yaptığı çocuklar kendi kendine yapan çocuklardan önce çıkmış oldu ve kalan çocukların morali bozulmuştur bence.
Kızım ilkokul 1. ve 2. sınıfı Yamanlar Özyurt Koleji’nde okudu. Artılarını eksilerini yazacağım. Sınıf öğretmenimiz Sümeyra Arslantürk çok iyi bir bayandı. Ceylin’le ilişkisi ders anlatımı hak geçirmemesi, çocuklara davranış eğitimi olarak da güzel davranışlar öğütlemesi güzeldi. Sınıftaki arkadaşlık ilişkileri de çok güzeldi. Genel olarak muhafazakar ailelerin çocukları vardı. Veliler doktor, öğretmen, avukat, ev hanımı, eczacı vs her meslekten kişi mevcuttu. Allah korkusu olan, güzel ahlaki eğitim almış çocuklardı. Dersin huzurunu bozan, haşarı, ödev yapmayan vs her okulda sınıfta olabileceği gibi burada da mevcuttu. 1. sınıfta ödev dışında hergün mecburi kitap okuma vardı 16 sayfa kadar. 2. sınıfta da günde 40 sayfa mecburi kitap okuma vardı sanırım, bir de test çözme her gün hangi dersten ne kadar soru çözüyorlar yazıyorlardı. Test, ödev, kitap okuma derken oyun oynamaya zamanı kalmıyordu Ceylin’in hiç. Tüm bunları yaparken hiçbir şey yapmayan çocuklar da vardı. Okul ödül sistemiyle ilerliyor. Şunu yapana bu ödül en çok kitap okuyana madalya vs. Sınavlarda Ceylin genelde 100 aldı hep karnesinde de normal olarak hepsi 5 ti. Sınavlarda 60-70 alan çocuklarında karnesinde hepsinin 5 geldiğini gördüm. Sınıf annesiydim bütün çocukları, kapasitelerini, anneleriyle iletişimimiz çok iyiydi tüm çocukların derse katılımlarını biliyorum. Yıl sonunda ödül günü düzenleniyor. Örneğin en çok kitap okuma ödülü, en düzenli dolap, ingilizcede en başarılı vs. Ceylin en çok kitap okuyan öğrenci ödülü almış, ingilizcede en başarılı öğrencilerdendi İngilizce öğretmeni öyle söylüyordu ama ödül töreninde ingilizcede ödevlerini hiç yapmayan dersle alakasız öğrencilere ingilizce ödevlerini düzenli yapma ödülü verilmiş. Öğretmenine Ceylin’in çok üzüldüğünü tüm ödevlerini düzenli yaptığını, derse en çok katılanlardan olduğunu notlarının hep 100 olduğunu söyledim. Sınıf öğretmeni de ingilizce öğretmeninin hiçbir konuda hiç ödül almayan çocukların isimlerini sorduğunu onlar üzülmesin diye onların isimlerinin söylendiğini söyledi. Bir veli toplantısında da bir veli çocuğum ders çalışmıyor nasıl olsa karneme yüksek gelecek diyor neden böyle bol not veriliyor dedi. Müdür bey de bu okuldaki 80 devlet okulundaki 80 değil haksızlık etmiş oluruz çocuklara bizim dersler daha zor gibi bir şey söyledi. Sanıyorum sınavlarda okulun not ortalaması yüksek çıksın diye yapılıyor ve gerçekten çalışarak yüksek not alan çocuklara haksızlık yapılıyor.
Branş derslerinde de satranç, mental aritmetik, akıl oyunları, halk oyunları gibi dersler var. Beden eğitimi örneğin bomboş geçen bir ders denebilir. Ceylin kamera götürdü okula beden eğitimi dersini çek demiştim. Başta öğretmen yok arasına geliyor çocuklar güreşiyor ne yaptıkları belli değil ağlayan dövüşen vs. Mental aritmetik kursuna gidiyordu Ceylin okulda o ders var diye bıraktı. Hiç verimli geçmedi, bir katkısı bir faydası olmadı. Akıl oyunları dersinde de 2-3 tane kitapları var kitapların yarısına bile gelemediler. O kitapları alıp evde de yaptırılabilir. Satranç dersinde piyonlarla evcilik oynayanlar varmış. Yani ikili müsabaka olur ne bileyim kazananlar kazananlarla oynar vs öyle birşey yok birkaç erkek çocuğa okul dışında satranç etüdü verildiğini öğrendim sanırım onları yarışlar için hazırlayacaklar. Hafta sonu kurslarında masa tenisi kursuna gönderdik sertifika verileceği söylendi önemli değil ama onu bile vermediler. Ceylin okul dışında jimnastiğe gidiyordu yarışlara katılabilmesi için okul saatinde de gelsin dediler. Jimnastiği bırakmak durumunda kaldı okulun herhangi bir çözüm önerisi desteği olmadı. Okulda sanat, spor alanında bir eğitim olmadığı için dışarıdan kurslarla çok desteklemek durumunda kaldık. Devlet okuluna da gitse evde o kadar kitap okuyup test çözen bir çocuk dışarıdan spor kurslarına da gittiğinde başarılı olur zaten. Okulun reklamlarında şu yarışmada kazandık, bu sınavda 1. olduk dedikleri herşey numunelik seçilen birkaç öğrenciyle yapılan şeyler. Örneğin 1. sınıflarda A’dan G’ye kadar sınıf var. 7 sınıf her sınıfta 25 kişi olsa 175 kişi, ilkokul 4 sınıf 175×4 düşünün ne kadar kişi var. İlkokullar arası bir yarışta yüzlerce çocuk arasından kimbilir neye göre belirledikleri hatır gönül, ısrar, belki yetenek vs.. birkaç çocuk yetiştiriliyor. O çocuklar o yarışta 1. çıkarılıp okulumuz bu konuda da 1. denilebiliyor. Her konuda başarılı çocuklar toplanıyor sonra sanki o başarıyı okul sağlamış gibi gösteriyorlar. Sıfır çocukları alıp kendi verdikleri eğitimle hepsini sınavlarda yarışlarda 1. yapsınlar alkışlayalım. Kalan çocukların da parası kullanılıyor. Yani kaç öğrenci katıldı da kaç kişi kazandı yok. Yüzde yok hep sayı. Kaç tane yamanlar koleji var toplamda 50 küsur kişi Teog’da tüm soruları yaptı deniyor. Kaç öğrencide 50 öğrenci belli değil sınava kaç çocuk girdi belli değil. Başarı tüm çocukların başarılı olma yüzdesidir. Bu konuları dilekçe ile bildirip indirim istedik dışarıdan sporda vs desteklemek durumunda kalıyoruz diye. Okuldan tam ayrılacağız Ceylin’i uluslararası halkoyunu topluluğuna , tenis takımına vs seçmişler. Komik bir indirim de verdiler çocuğu başka okula kaydettirdikten sonra güzel bir indirim yaptıklarını söyleyip aradılar ama bedava da deseler zaten oradan alırdım çocuğumu. Bir de okul kesinlikle erkek öğrencilere ayrım yapıyor. Katıldıkları tüm yarışlar sınavlar, başarılı oldukları alanlar vs. hep erkek öğrenciler önde. Tüm başarı fotoğraflarına bakın kız öğrenci yok. Okulun toplam mevcuduna bakın belki de kız çoğunluktadır. Son olarak okulun siyasete katılması, zaman gazetesinin ekinin derslerde okutulmak istenmesi bana göre yanlış olan şeylerdi. Komşumuzun oğluna sınavda zaman gazetesinden soru soracağız abonelik şart demişler. 2 oğlunu da okuldan aldı. Bir de hakim çocuklarına nedense indirim yapılıyor. Okulun 2. döneminde hemen kayıt yaptırmazsanız yerinize başka çocuklar alınacak seneye demişler. Çocuk stres içinde ödemeyi yaptınız mı anne diye diye mahvoldu. Çocukların psikolojisinin bu şekilde bozulması da çok yanlış. Sınıf öğretmeni de eşinin tayini nedeniyle okuldan ayrıldı. Özellikle kul hakkına girilmesi, herkese eşit davranılmaması okulun kızımızın eğitimine diğer yerlerden alabileceğinin dışında farklı bir şey katmaması, spor alanında önünün kapalı olması gibi nedenlerle kızımızı okuldan aldık.
Bu arada Türk Koleji, İzmir Koleji, Yönder Koleji, Çakabey Koleji, Işıkkent Koleji, Bahçeşehir gibi kolejleri araştırdık. Işıkkent, Bahçeşehir ve Çakabey Koleji bütçemizin üstünde olduğundan eledik. Türk Koleji’nin yeni açılan şubesine gittik. Bilgi veren yöneticiler detaylı bilgiye sahip değildi, bir belirsizlik vardı istediğim netlikte cevaplar alamadım. İzmir Koleji fiyat olarak, yönetici tecrübesi olarak, bilgilendirme olarak net ve güzeldi. Okulun web sitesini de yapacağımız için her konuda detay bilgiye sahip olduk. İlkokul Müdürü Filiz Kuş hanım , Ceylin’in Gülbebeğim Anaokuluna gittiği dönemde orada da yöneticilik yapmış önceden tanıdığımız, güvendiğimiz, bilgisinden emin olduğum, inanılmaz ilgili, güler yüzlü, küçük detaylarla bile titizlikle ilgilenen harika bir insan. Küçük kızımız Miray’ı Filiz Hanıma olan güvenimizle İzmir Koleji’nin anaokuluna kaydettirdik. Büyük kızımız Ceylin yüzme kulübünde olduğundan iyi bir akademik eğitimin yanısıra havuzundan da yararlanabileceği bir okula gitsin istedik. Yönder Koleji Üstün Dökmen’in önderliğinde farklı bir eğitim anlayışına sahip gönderen arkadaşımın çocuğunun çok mutlu olduğunu söylediği bir okuldu. Gittik, tam hayalimdeki eğitim sistemiyle karşılaştım. Herkes başta bir takım vaatlerde bulunuyor, bunların gerçek olması için dualar edip kaydımızı yaptırdık. Şimdi sadece iyi ki diyorum. Önceki okulunda başımıza iyi ki o şeylerin tümü gelmiş de bu okula geçiş yapmışız. Nazar değmez ve inşallah bu şekilde kızımız burada eğitimine mutlu bir şekilde devam eder. Devlet özel okullara geçişte destek vereceğini söyleyince Ceylin ve Miray’ın kaydını devlet okuluna yaptırdık önce sonra İzmir Koleji ve Yönder Koleji’ne geçiş yaptılar ve devlet desteği aldık.
Yönder Koleji hakkında , işleyişiyle ilgili bilgi verecek olursam. Burada okul 4 dönemden oluşuyor. Okullar 1 hafta önce açılıp 1 hafta geç kapanıyor ve bu 2 haftalık süreçte eğitim yılı içinde tatil yapıyorlar. Normal derslerin dışında haftanın 5 günü seçmeli etkinlikleri var. Dans, seramik, piyano, keman, doğal yaşam üretim, yönder habercileri, bilimsel proje vs.. Ceylin geçen dönemlerde dans, doğal yaşam üretim, bilim proje, jimnastik seçmişti. Bu dönem yine dans, seramik, yönder habercileri ve hentbol seçti. Çocuk her dönem farklı etkinliklerle nelere yeteneğinin olduğunu keşfedebiliyor. Hafta sonları çalışma kitapçığı veriliyor ödev olarak. Hafta içi pazartesiden perşembeye kadar süreleri olan matematik alıştırma kitabı veriliyor. İngilizcede de bir yapraklık haftasonu ödevi oluyor, arada da proje ödevleri oluyor. Ödev ağırlığı yok. Ekstra test zorunluluğu vs yok. Online ingilizce kitap okuyabilecekleri web sitesi şifresi veriliyor. Ben Tudem’in soru bankasını, Tudem’in 3. 4. sınıflar için Akıl Oyunları kitabını, Tudem’in İngilizce yaprak test kitapçıklarını ve Tudem’in Genel Yetenek kitabını aldım canı istedikçe oralardan soru çözüyor, okulla alakalı bir olay değil. Her gün en az 20 sayfa kitap okumaları gerekiyor. Önceki okulunda yarış olduğundan günde 100-150 sayfa okuduğu günde 100 tane soru çözdüğü oluyordu. Burada keyif için yaptığından daha faydalı olduğuna inanıyorum. Okulun yüzme takımında olduğundan haftanın 3 günü ders sonrası antremana kalıyor. Antreman sonrası servis eve getiriyor. Herkesin yeteneğine göre ders sonrası futbol, basketbol antremanları varmış. Takımda olmayan öğrencilere de 15 günde 1 yüzme dersi var. Ceylin haftanın 2 günü de Şavkar’ın yüzme kulübüne gidiyor okul sonrası. Sporun çocuklara çok faydalı olduğunu düşünüyorum herkes mutlaka bir spor dalıyla ilgilenmeli. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur demişler.
Okulda dersler ezbere dayalı değil, Sürekli değişen farklı kişilerle grup çalışması yapıyorlar, araştırmaya çocukları düşünmeye yönelten bir eğitim sistemi var. Ceylin sınıf yönderi Yasemin Arslan’ı ve diğer yönderlerini çok seviyor. Çocukların fikirlerine değer veriliyor, eğlenerek öğreniyorlar. Daha önceki okulda şu gün sınav var deyip evde sınava çalışırdı kitap defterleri taşıyıp, strese girerdi. Yönder’de bugün sınav olduk diye geliyor. Yani her an her sınava hazır bir şekilde yetiştiriliyorlar sınav, son gün çalışılması gereken bir şey değil. İngilizce dışında sınav sonuçları çocuklara söylenmiyor. Çocuklar sınavda neyi yapamamışsa yönder (öğretmen) benzer alıştırmalarla çocuğun açığını kapatıyormuş. Kişiye özel ödev de veriliyormuş, derste anlamayan çocuğa ekstra alıştırma ödevi verildiğini söyledi öğretmen. Kısaca çocuğu strese sokmadan eğlenerek öğreten, üretkenliği arttırıcı düşünmeye araştırmaya sevkeden merak uyandırmaya yönelik bir sistem var. Okulda herhangi bir konuda şikayetimiz ya da önerimiz olduğunda inanılmaz hızda çözülüyor, önerimiz dikkate alınıyor. Bu da veli için önemli bir kriter. Ceylin önceki okulunda da çok başarılıydı burada da öyle. Ama monoton dersler arasına sıkışmış bir çocuk olmaktan çıktı. Düşündüklerini daha rahat ifade edebilen, kendine güvenen, öğrendiklerinin tadını çıkaran, farkındalığı artmış, dünya vatandaşı olma yolunda bir Ceylin var.
Üstün Dökmen velilere yaptığı bir konuşmasında biz haketmediği yüksek notlar verip reklamımızı yapmak için devlet okulundaki çocuğun hakkını yiyemeyiz dedi. Yüksek not isteyen çabalar dedi. Bu söz de ne kadar doğru bir yerde olduğumuzun bir kez daha farkına varmamı sağladı.
Her velinin iyi okuldan beklentisi farklıdır. Her çocuğun mutlu olacağı ortam farklıdır. Umarım her çocuk devlet okulu ya da özel okul mutlu, severek öğrenim göreceği kendisine faydalı olacak bir kurumda eğitim alır.