Doğal taşların iyileştirme , koruma mantığı da sebze, meyve çeşitli bitkilerle aynıdır. Örneğin limon bir mineral deposudur . İçinde A, B1, B2, B3,C vitamini bulunur. Limon, damar sertliği ve enfeksiyonlarına karşı faydalıdır, kan dolaşımını da düzenler, grip ve soğuk algınlığında limonun iyileştirici etkisini bilmeyen yoktur. Bunun gibi her bitki nane, zencefil vs mineral ve vitaminlerden oluşur. Bitkilerin yararlarının kaynağı da içerdikleri bu mineral, vitamin ve enerji kaynaklarıdır. Aynı buradaki gibi taşlarında içeriği mineral ve mineraller bileşiğidir. Doğadaki altın, gümüş gibi madenler , oksijen gibi gazların bileşenleri , akik, zümrüt gibi taşlar da mineraldir.

Vücudumuz elektrikle yüklendiğinde stresli oluruz, metal bir yere dokunduğumuzda kıvılcım çıkar elektrik bu şekilde boşalır , yün kazak giyerken saçlarımız tel tel havalanır ,  elektriği boşaltmak için toprakta yürümemiz önerilir. Üzerimizde bulunan taşlar üzerimizde bulunan elektriği dışarı atarlar.

Vücudumuzun dörtte üçü 2 hidrojen 1 oksijen elementinin bileşkesinden oluşan su mineralidir. Bunun dışında oranları her organda farklılık göstermekle birlikte demir, bakır, çinko, kalsiyum,  magnezyum, manganez, iyot, krom, selenyum, silisyum, potasyum, sodyum, klor, fosfor, kükürt, kobalt, molibden, fluor, bor, lityum, nikel, alüminyum, brom, bizmut bulunur. Vücudumuzdaki bu elementlerin azalması ya da çokluğu hastalıkları meydana getirmektedir. Örneğin demir eksikliği kansızlığa neden olur gibi.. Taşlar da aynı elementlerden ve farklı birleşimlerinden meydana gelmişlerdir.

Vücudumuza aldığımız sebze, meyve, ilaçlarla bu eksik ya da fazlalığı gidermeye çalışırız. İlaçların özü de bitkiler,çeşitli mineraller, kimyasallardır. Faydalarının yanında yan etkilerinin de bir hayli olabileceğini prospektüslerde görürsünüz.Vücudumuz fazla mineral ve vitaminleri vücuttan atabilmekte bazı ilaç fazlalıkları vücuttan atılamamaktadır. Vücudumuza aldığımız besinler vücudumuzu oluşturan hücrelerce hayatımızı devam ettirdiğimiz enerjiye dönüşür. Sebze meyveyi yiyerek tüketiriz ancak taşlar tükenmemektedir. Taşlardaki enerji milyonlarca yıldır yeraltında emilip yoğunlaşmış bir enerjidir. Taşlar ayrıca kendi enerjisini yenileyebilmektedir. Bir yandan bünyelerindeki minerallerin enerjisini bedenimize aktarırken, dış dünyadaki enerjiyi toplayıp bedenimize süzülmüş olarak aktarırlar, bedenimizdeki olumsuz enerjiyi emip olumluya çevirir ya da dış dünyaya aktarırlar.

Her şeyin fazlası zarar sözü taşlar için de geçerlidir. Bazı besinleri fazla almak zarar olduğu gibi başı taşları kullanımına uygunsuz uzun süre taşımakta zarar verebilir. Her taşın bileşenini neye faydalı olduğunu azlığının ve fazlalığının neye zarar vereceğini bilmek gerekir.